Dünyada en çok Türk taraftara sahip olan takım: Traktör Sazi

Güney Azerbaycan..

Baskının, diktanın, savaşın, kaos’un bunların yanında muhteşem bir tarihin ve kültürün ülkesi olan İran’ın, kuzeyinde bulunan Türk toprakları ya da Sovyet savaşından sonra bağımsızlığına kavuşan Büyük Azerbaycan’ın, bağımsızlığına kavuşamayıp İran işgali altında kalan Türk toprakları. Resmi olarak İran sınırı olan topraklarda milyonlarca Türk yaşıyor. Hatta Türkiye’den sonra dünyada en fazla Türkün yaşadığı ülke.  75 milyon nüfusa sahip İran’ın 35 milyonunu Türkler oluşturuyor ve Türk nüfusun çoğunluğu Güney Azerbaycan’da yaşıyor.

Burada yaşayan Türkler, Türk oldukları için gurur duyuyorlar ve Türklüğü o kadar iyi yaşatıyorlar ki, İran rejimini destekleyen ve hatta desteklemeyen İranlılar’ın bile Irkçı saldırılarına maruz kalıyorlar.

Azerbaycan’ın Sovyet-İran savaşı sonrasında İran topraklarında kalan kısmı olan Güney Azerbaycan öz dili Türkçe ile eğitim göremiyor.  Çünkü resmi olarak İran sınırları içinde olan bu toprakların insanına 90 yıldır baskı uyguluyor İran rejimi.  Hatta ülkede Türklerin çoğunlukta yaşadığı bölgenin adına gayri resmi olsa bile Güney Azerbaycan denmesine dahi haz edemiyorlar.

1970’lerde Güney Azerbaycan topraklarında bulunan Tebriz  şehrinde bu büyük isyanın sesi olacak bir futbol takımı kurulmuş, Tractör Sazi Tebrizi.

Şehirdeki Büyük Traktör fabrikasının desteğiyle kurulduğu için Tractör ismini alan bu takımın renkleri kırmızı-beyaz. Kendilerine ‘’Kızıl Kurt’’ diye seslenen Traktör taraftarı, kendi lehçelerinde takımlarını ‘’Tirəxtur” olarak adlandırıyor ancak lehçelerinde bulunan x’le yazılı Tractör pankartlarını, atkıları, formaları dahi zaman zaman İran polisi stada almıyor.

 Sazi takımı kurulduğu günden itibaren  gün geçtikçe milyonlarca Türk tarafından benimsenmiş ve yüzyıllardır Türklere baskı uygulayan İran Devleti’ne karşı isyanın temsilcisi, yıkılmaz bir kalesi olmuş.

Nitekim.

İran’daki Türkler stadyumda açtıkları pankartlarla bu baskılara karşı yıllarca sesini güçlü bir şekilde çıkarmaya devam ediyorlar. Bir maçta stadyumu hıncahınç doldurup  aynı anda Kurt gibi uluyarak adeta tüm Türk dünyasına ve baskıcı İran rejimine  biz buradayız mesajı vermişti.

 Bu topraklarda Traktor, onların Türklüklerini haykırmaları olmuş; senelerdir bastırılan duygularının ve düşüncelerinin dışa vurulması olmuş. Yani bu takım, sadece bir futbol takımı değil, onlar için Azerbaycan demek, Türkçe demek, özgürlük demek.

 Tractör, 2001-2002 sezonunda 1.lige düşmelerine rağmen 9 sene içerisinde toparlanıp 2009-2010 sezonunda İran Şampiyonlar Ligine girmeyi başarmış ve bu sezonda 120 bin seyirciyi stadyumda ve etrafında toplayarak seyirci rekoru kırmış.

Kadınların futbol maçlarını izlemek için stadyuma girmesinin yasak olduğu İran’da 16 Mart 2010 günü Tebriz’de oynanan Traktör- Persopolis maçında kadınlar stadyuma alınmamasına rağmen Türk kızları stadyumu gören yüksek tepelere 10 km yürüyerek çıkmış ve Traktör bayrağını stadyuma doğru sallamışlar ancak İran polisi duruma müdahale ederek Türk kızlarını oradan indirmiş. Traktör taraftarıda bu günü ‘’Traktörlü Kızlar’’ günü ilan etmiş. Her 16 Mart günü onlar için ‘’Traktörlü Kızlar’’ günü.

Tractör’ün adının duyulmasını sağlayan asıl olay 2015’in 15 Mayıs’ında yaşandı.

Tractor Sazi kendisiyle aynı puana sahip olan Lig ikincisi Neft ile şampiyonluk için karşı karşıya gelir. Aynı anda Lig 3.sü Sepahan’ınsa liderle arasında 2 puan vardır ve Saipa ile oynar. Maçın 77.’dk sına kadar herşey normal. Bu dk.’dan sonra birbiri ardına skandallar patlar ve Tebriz’de unutulmayacak günler başlamıştır. Maçın bu dakikasında stada gelen İran’lı yetkililer, Sepahan – Saipa maçının berabere sonuçlandığı ve Tractor Sazi’nin şampiyonluğunun garantilendiği anansonu yaptırılar. Maçı bırakan Tractor Sazi, önce Kırmızı Kart ardından 2 gol ile maçı berabere bitirir ve Tebriz’de şampiyonluk kutlamaları başlar.

Sahaya giren Tractor Sazi taraftarları kutlamalara devam ederken stadda ikinci bir anons daha yapılır ve hafızalara kazınan Trabzonspor – Fenerbahçe maçının bir benzeri Tebriz’de yaşanır. Bir önceki anonsun yanlış yapıldığı ve Sepahan’ın Saipa karşısında galip geldiği, haliyle Lig Şampiyonu olduğu söylenir coşkulu taraftarlara. Tractor Sazi taraftarları bu durum karşısında kendileriyle dalga geçilmesine sert karşılık verir ve daha sert bir şekilde İran Polisi ve Güvenlik güçlerinden yanıt alır. Stadyumda radyo,telefon ve mobil telefon hatları kesilmiştir. Sahaya giren polisler, taraftarlara insanlık dışı bir şiddet uygular. Taraftarlar ölesiye dövülür. Olay tebriz sokaklarına taşınır ve Tebriz karışır. Aldıkları haber üzerine 4 Taraftar Stadda kalp krizi geçirmiş, onlarcasıda yaralanır. Bu olaydan sonra hayatını kaybeden Tractör taraftı olmuştur.

Zaten kendilerine karşı adeta asimilasyon politikası yürüten İran Rejimi bardağı taşıran son damlayı yine kendi eliyle tamamlamıştır.

15 Mayıs’dan bugüne Tebriz’de süren eylemler her geçen gün şiddetlenmeye devam ediyor. İran’da yaşayan Türk’ler, kendilerine uygulanan her türlü baskıcı politikaya, asimilasyon hareketlerine, siyasetçi, yazar ve aktivistlerin sürekli baskı altında tutulmasına ve tutuklanmasına, öldürülen, tutuklanan, sürgün edilen ve hapsedilen gazetecilere ve basın özgürlüğüne getirilen engellere, ana dilde eğitim yasağına ‘kırmızı kart’ göstererek protesto etmeye başlarlar.

 Traktör sazi’nin uluslararası arena’da da başarıları yok değil. 2013 yılında ilk kez katıldıkları Asya Şampiyonlar Ligi’nin 2016 turnuvasında son 16’ya kalarak tarih yazdılar. İlk kez bir Azerbaycan takımı Asya Şampiyonlar Ligi’nde son 16’ya kalmıştı.

Tractör’un İran rejiminin sansürüne maruz kaldığı son olayda geçtiğimiz Aralık ayında yaşandı. Sepahan ile oynadıkları maçın son dakikalarına doğru Tractör tarafları Türkiye lehine tezahürat yaptığı için İran televizyonu yayını kesmişti.

Onlar yıllar geçsede Tribünlerde Türklüğü haykırmaya, haklarını savunmaya ve var olma mücadelelerini “Ne Mutlu Türküm Diyene”, “Güney Azerbaycan İran değildir”, “Pers faşizmini durdurun” pankartları açarak devam edecekler. Çünkü Türk bayrağını Milyonlarca Güney Azerbaycanlı gururla taşımaya,  onu korumaya yemin ettiler ve dillerinde hep aynı söz vardı. ‘’Haray Haray men Türkem’’