Baş “Bu takım Avrupa’da olmalı”

2014 yılında TB2L’de mücadeleye başlayan, ilk sezonunda play off oynayıp, ikinci sezonunda TBL’ye yükselen Bursaspor Durmazlar’ı Avrupa arenasında görmek isteyen Şemsettin Baş, takımının tam konsantrasyon ile hareket etmesi halinde yenemeyeceği rakibi olmadığını ifade etti. Kadroda gerçekleştirdiği değişikliklerin nedenlerini de açıklayan Baş, oyuncularından beklediklerini içtenlikle dile getirdi. Bursaspor Durmazlar, Türkiye Basketbol Ligi’nin on iki haftası geride kalırken, sekiz galibiyet dört mağlubiyet ile dördüncü sırada bulunuyor. “Hedeflerimize Doğru Adım Adım İlerliyoruz”-Bursaspor, erkek basketbol şubesini kurduğundan beri takımla berabersiniz. Nasıl geçti sizin için geride kalan dönem ve şu anda bulunduğunuz noktayı nasıl görüyorsunuz?Şemsettin Baş: Bursaspor’un erkek basketbol şubesi çok yeni. 2014 yılında Ağustos’un başıydı ilk adımı atışımız, 27 ay olmuş. 27 ay içerisinde Türkiye Basketbol Ligi’ne yükseldik. Bursaspor çok profesyonel bir kulüp ama ilk defa sporun erkek basketbol kısmında varlık gösteriyor. Şubemizin çok yeni olmasından kaynaklı bazı zorluklarla karşılaştık tabii Yaşadığımız sıkıntıları da kulübümüzün çok profesyonel olması ve hem yönetimsel hem de idari anlamda bize verdikleri büyük destek ile çözdük. Yapılanmanın erken dönemleri çıkan zorlukları kısa sürede atlatıp, ilk sezonumuz olan 2014 – 2015 döneminin sonunda play – off oynadık. 2015 – 2016’da ise TB2L’yi ikinci bitirip TBL’ye ulaştık. Süreç zor başladı ama iyi gidiyor. Hedeflerimize adım adım yürüyoruz, Süper Lig’e yükselmek istiyoruz. Biz şubeyi kurarken de bu hedefi koymuştuk. Beş sene içinde Avrupa Kupası mücadelesi vermek istiyoruz demiştik. Şimdi 27. ayımız ve amacımıza doğru yavaş yavaş yaklaşıyoruz. “Oyuncuyken Sadece Kendinizden, Antrenörken On İki Kişiden Sorumlusunuz”-Antrenörlük görevinizde, kendinizi oyunculuğunuzda olduğunuz kadar rahat hissediyor musunuz?Şemsettin Baş: Açıkçası, ilk başladığımda biraz zorlanmıştım. Oyunculuktan antrenörlüğe geçiş, özellikle ilk birkaç sene beni bayağı zorladı. Bir yandan sporcuyken yaptığınız şeyleri kendi oyuncularınızdan bekliyorsunuz, bir yandan onların gözünden duruma bakmaya çalışıyorsunuz. Oyuncuyken bir tek kendinizden sorumlusunuz, Antrenörken ise on iki kişiden sorumlusunuz. Onların yönetim ile de aralarında köprü olmak durumundasınız… Zor olduğu kadar güzel, keyifli… Zaman geçtikçe, tecrübem arttıkça ben daha rahat hareket ediyorum. Öbür yandan işe farklı gözle bakmak, yani olayları hem antrenör hem oyuncu algısı ile tartabilmek bana avantaj sağlıyor.-Sporculuk döneminizde sahip olduğunuz özellikleri oyuncularınıza benimsetmeye çalıştığınız oluyor mu?Şemsettin Baş: Ben oyuncuyken, mağlubiyeti kabullenemezdim. Rakip kim olursa olsun, son düdüğe kadar mağlubiyeti kabul etmeyen bir sporcuydum. Oyuncularımdan da en başta bunu istiyorum. Tabii ki biz de maç kaybedebiliriz, bizden daha iyi oynayan rakiplerimiz mutlaka olabilir. Yine de ilk düdükten son düdüğe kadar “Ben bugün sahada her şeyimi verdim, bütün mücadele gücümü kullandım” dedirttirmek istiyorum onlara. İlk etapta bu noktada zorlanıyorlar. Adapte oldukça ise bunun hem kendilerine yararlı olduğunu görüyorlar, hem de o şekilde takıma daha faydalı olacaklarını anlıyorlar. “Kendini Buraya Ait Hisseden Oyuncular ile Yolumuza Devam Ediyoruz” -Sezon başladıktan sonra kadronuzda bazı oyuncu değişiklikleri yaptınız. Sizi buna iten ne oldu?Şemsettin Baş: Bu sene lige başlarken hedefimiz play off oynamaktı. Şampiyonluk parolası ile yola çıkmış, ciddi yatırımlara sahip takımlar var. Bizim ise bu sezon amacımız play off sıralamasında olmak. Federasyon Kupası grup maçlarında da, ligde ilk senemizde sekizli finallere kaldık ve bence bu iyi bir başarı. Ayrıca oldukça düşük bir bütçeyle hareket ediyoruz. Kadroda yaptığımız değişikliklere gelelim. Oyuncularımızdan düzenimize adapte olamayan ya da kendini buraya ait hissetmeyen isimleri aramızda tutmanın bir yararı olmadığını düşünüyorum. Takımımıza her şeyini verebilecek profilde olanları buraya kazandırmak istiyorum. Oyuncularımıza da hep bunu söylüyorum; kendinizi buraya ait hissediyorsanız, elinizden ne geliyorsa yapacaksanız burada kalabilirsiniz diyorum. Aidiyet duygusu olmayanı da zorla tutamayız. Ben de buraya katkı vermek isteyenleri bir araya getirmek amacındayım. Bundan sonra ekipten eksilme olacağı pek zannetmiyorum. Üç kişi ayrılınca, onların yerine iki takviye yaptık ve bir tane daha yapabiliriz.  Kadromuzu sayı olarak da az tutmaktan yanayım; örneğin on ikinci oyuncumuz, genç takım oyuncumuz…“Dejan Borovnjak ve Karlo Vragovic Adaptasyon Sorunu Yaşamadı”-Yabancı oyuncularınızdan istediğiniz verimi alabildiniz mi?Şemsettin Baş: Avrupalı olmaları bizim için avantaj. Özellikle buradaki basketbolu bilmeleri, Dejan Borovnjak’ın burada daha önce oynamış olması da çok önemli. Adaptasyon sürecinde zaman kaybetmedik. Federasyon Kupası döneminde başlayan resmi maçlardan beri performanslarından memnunuz. Tabii ki hastalıklar, sakatlıklar, iniş çıkışlar olacaktır. Onlardan sezon sonuna dek performanslarını belirli bir düzeyde sürdürmelerini bekliyoruz. -Ligde bu sezon çok güçlü rakipleriniz var… Geride kalan süre zarfında diğer ekipler karşısında takımınızın durumunu nasıl gördünüz?Şemsettin Baş: Belki de TBL tarihinin en zorlu sezonu oluyor. Çok büyük yatırım yapan dört tane takım var, onlar haricinde en az beş altı takım da ciddi seviyede yatırım yaptı. Belirttiğiniz gibi çok zorlu bir lig oluyor ve herkes herkesi yenebilecek durumda. En alt sıralardaki takımlar dahi en üst sıralardaki takımları yenebiliyor. Bunların örnekleri şimdiye dek olduğu gibi bundan sonra da olacaktır. Önemli olan son ana kadar ayakta durmaktır. Bizim takımımız konsantre olduğu zaman, sonuna kadar mücadele ettiği zaman yenemeyeceği takım yok. Konsantre eksikliği yaşarsanız ise, herkese yenilebilirsiniz.     Röportaj: Şansın TokyayKamera: Batuhan ÖztürkFotoğraf: Ahmet Tokyay

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu