Önce 16 numarayı istedim
PARADAN ÖNCE
16 NUMARALI
FORMAYI İSTEDİM
Bayan Voleybol Takımımızın Bursalı liberosu Sedef Sazlıdere ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Geçen sezon Belediyespor formasıyla Avrupa Şampiyonluğu yaşayan tecrübeli voleybolcumuzu daha yakından tanıyacağınız bu röportajda Sedef, 16 numaralı formasının hikayesini, Bursasporluluğunu ve yeşil beyazlı çatı altındaki hedeflerini anlattı…
Transfer görüşmesine geldiğinde, alacağı ücreti konuşmadan önce yöneticilerden 16 numaralı formayı istediğini söyleyen Sedef, “Sağ olsunlar beni kırmadılar. Sahada 16 numaralı formayı temsil edeceğim ve bu formaya layık olacağım” diyor…
3. Lig’den başlayacak yeşil beyaz hikayesini, kısa vadede 1. Lig ve ardından Avrupa şampiyonluğu ile taçlandırmayı hayal ettiğini söyleyen Sedef, “Taraftarımız yanımızda olsun, bizi kimse tutamaz” diyor…
Sedef öncelikle seni yakından tanıyabilir miyiz?
1992 Bursa doğumluyum. Uludağ Üniversitesi’nde Beden Eğitimi Öğretmenliği bölümünde okuyorum. Voleybola 13 yaşında Makospor Kulübü’nde başladım. Daha sonra Nilüfer Belediyespor’da oynadım. Ardından da Büyükşehir Belediyespor’a transfer oldum. Şimdi de Bursaspor’dayım.
Bursa Büyükşehir Belediyespor formasıyla geçen sene tarihi bir başarı kazandınız. 3. Lig’den aldığınız takımı Avrupa Şampiyonu yaptınız. Biraz o süreçten bahseder misin?
Öncelikle benim için çok güzel bir duyguydu. Takımı 3. Lig’den alıp oraya kadar getirmek gerçekten çok gurur verici… Genç yaşta ve Bursa takımında bunları yaşamak da benim için şanstı… Çok zorlu bir süreçti bu aslında. Çünkü fazla fedakarlık yapmanız gerekiyor. Sürekli deplasmandasınız, yollardasınız… Geçen sene özellikle Avrupa Kupası oynadığımız süreçte hiç dur durak bilmedik. Hafta içi yurt dışındaydık, hafta sonu lig maçımız vardı. Ama bana aynı zamanda çok tecrübe getiren bir süreç oldu. Ama başarıyla taçlandığında tüm yorgunluğunuzu unutuyorsunuz. O nedenle tatlı yorgunluktu bizim için…
Maç sayısı geldiğinde ve sahanın içinde sevinç yumağı olduğunuz o anki duygularını merak ediyorum. Çünkü o an artık Avrupa Şampiyonuydunuz…
Hiç hatırlamıyorum o anı desem yalan olmaz. Biz de sonra videolardan gördük ne yaptığımızı. Çünkü insan o an gerçekten hiçbir şey düşünemiyor. İnanılmaz bir duygu karmaşası yaşıyorsunuz. Seviniyorsunuz, bir yandan hüngür hüngür ağlıyorsunuz. Mutlusunuz, heyecanlısınız… Hiçbir şekilde kendinizi kontrol edemiyorsunuz. Biz Uralochka’ya deplasmanda çok kötü kaybetmiştik ve oynadığımız takım bir Rus ekolü… Dünyaca ünlü bir takım ile oynuyorsunuz ve rövanş maçı kendi evinizdesiniz. Tribünler dolu, herkes beklenti içinde. Ve biz ilk seti kaybettik. Başka set verme şansımız yoktu. Bir set daha verirsek, maçı kazansak da onlar şampiyon olacaktı. O yüzden çok duygusu yüksek bir maçtı ve sonucu çok güzel oldu.
Peki yeterli ilgiyi görebildiniz mi Avrupa Şampiyonu olarak?
Tabi ki ilgi gördük ama mesela futbolda böyle bir başarı gelseydi Türkiye bunu senelerce konuşurdu. Nasıl Galatasaray’ın UEFA şampiyonluğu hala konuşuluyor. Bu da aynı olurdu. Ama bizim durum biraz farklı tabi. Bir ay kadar bir ilgi oldu. Sonra öyle kaldı.
Bursaspor’a transferin nasıl gerçekleşti? Sen 1. Lig seviyesinde oynayan bir voleybolcusun. Seni 3. Lig’e getiren şeyin adının Bursaspor olması mı etkendi bunda?
1. Lig’de mücadele eden başka kulüplerden transfer teklifleri olmuştu ancak benim önceliğim Bursa’da kalmaktı. Hem ailem burada hem de burada okuyorum. Bursaspor’daki antrenörleri tanımam, Bursaspor’un böyle bir hedef koyup yatırım yapması beni buraya yönlendirdi. Burhan ağabey benim altyapı antrenörüm. Emin ağabeyin zaten elinde büyüdüm, Belediye’den hocam. Serdar ağabey de teknik kadro içinde yer alması benim için hep artı etken oldu. Bu kulüpte oynamak benim çok gurur verici bir şey. Herkes tuttuğu takımın formasını giymek ister. Bunun ligi ya da seviyesi çok önemli değil…
Bursaspor senin için ne ifade ediyor?
Benim için çok büyük bir yeri var. 2. Lig’deyken babamla maçlara giderdim. Kendimi bildim bileli Bursasporluyum açıkçası…
16 numaralı formayı giyme talebi senden mi geldi?
Evet benden geldi. Ben Nilüfer Belediyespor’da oynadığım dönemden beri sürekli 16 numaralı formayı giyiyordum. Belediye’de de 16 giydim. Sağ olsunlar burada da bu isteğimi geri çevirmediler. Ben ilk transferim gündeme geldiğinde ve görüşmeye gittiğimde paradan önce forma numarasını konuştum. 16 numarayı istediğimi özellikle söyledim. Bu formaya layık olacağımı, tek bir laf getirmeyeceğimi söyledim. Onlar da beni kırmadılar.
Çocukken maçlara gittiğini söyledin ama son yıllarda, özellikle sporculuğunda yoğun bir temponun içindeyken Bursaspor’umuzun maçlarına gitme fırsatı bulabiliyor muydun?
Gitmeye çalışıyorum ama geçen sene mesela hiç gidemedim. Çünkü çok yoğun bir maç programımız vardı ve hiç denk gelmiyordu. En son Galatasaray ile oynadığımız Süper Kupa finaline gitmiştim. O da bizim sezonun bittiği zamana denk gelmişti. Bu sene Eskişehirspor ve Antalya maçına gittim. Fırsat buldukça gitmeye çalışıyorum.
Bursaspor formasıyla burada ne gibi hayallerin var?
Burada öncelikli hedefimiz 2. Lig’e çıkmak. Ondan sonrası 1. lig ve inşallah sonrasında Avrupa şampiyonluğu yaşamak istiyorum. Ama ilk hedef bu seneyi güzel geçirip 2. Lig’e yükselmek.
Emin hoca Bursa’mızın yetiştirdiği duayen bir antrenör. Büyükşehir’de birlikte Avrupa şampiyonu oldunuz. Şimdi de Bursaspor’da yeniden kader birliği yaptınız. Öncelikle Emin hocamız için neler söylemek istersin?
Ben hep söylüyorum, Emin ağabey benim ikinci babam gibi. Çünkü onun elinde büyüdüm. Altyapıda oynarken güvenip beni Belediyespor’a, A Takım’a aldı. Çok güzel şeyler öğretti bana. Emin ağabeyi tarif edemem galiba… Gerçekten çok başarılı bir antrenör. Nerede nasıl davranması gerektiğini çok iyi bilen bir insan. Biz Emin ağabey ile dışarı çok şakalaşırız, iki arkadaş gibiyizdir. Herkesle öyledir. Ama sahaya girdiğinde mesafeyi iyi çizen bir antrenör. Bunu yapabilen çok az antrenör var voleybol camiasında…
Emin hoca ile birlikte tıpkı Büyükşehir’de olduğunu gibi Bursaspor’da da 3. Lig’den start veriyorsunuz… Benzer başarı için sence ne gibi etkenler olması gerekir?
Öncelikle kulübün desteği çok önemli… Belediye’de ana branş voleyboldu. Ama burada ana branş futbol. Buna rağmen yönetimimiz bize inanılmaz destek oluyor ve güç veriyor. İlk maçımızda yöneticilerimiz bizi yalnız bırakmadı. Başkanımız Recep Bölükbaşı Bulgaristan’da yaptığımız kampa kadar geldi maçlarımızı izledi. Bunlar çok önemli etkenler. Ve tabi ki başarı için yatırım yapılması şart. Az paralarla ya da şu seviyedeki oyuncularla lige çıkalım diye bir şey yok. Yatırım çok önemli. Mesela o doğru yatırım bu sene kesinlikle yapıldı diyebilirim. Zaten bunu oynadığımız hazırlık maçlarında da gördük. 2. Lig takımlarına karşı aldığımız galibiyetle ne kadar kaliteli bir takım oluşturulduğunun göstergesiydi. Çok tecrübeli oyuncular var. Daha önce 1. Lig tecrübesi olan Bahar, Dilara, Dilek gibi önemli isimler var takımımızda. Bahar abla aynı zamanda takım kaptanımız ve gerçekten bize ablalık yapan çok önemli bir oyuncu. Bu sene bu yatırım başladı. Bundan sonra da bu şekilde devam ederse, 1. Lig yolu bence çok uzun değil. Tabi voleybolda şans da çok önemli bir faktör. Belediye’de yaşadık bunu. Biz 2. senemizde 1. Lig’e çıktık. Takımımız o sene çok iyi değildi, kimse bize ‘çıkar’ gözüyle bakmıyordu. Ama yönetimin desteği, bizim takım içinde ortaya koyduğumuz uyum, Emin ağabeyin olması ve inanmışlığımız bizi 1. Lig’e çıkardı. Çok iyi takım kurup –kesin çıkar- gözüyle bakılan takımlar lige çıkamamıştı. Takım içindeki uyum, anlaşma çok büyük etken çünkü. Bu bir süreçtir. Ne kadar çabuk 1. Lig’e çıkarsak o kadar iyi…
Sezon başladı ve lige galibiyetle start vardık. İlk maçı nasıl değerlendiriyorsun?
İlk maç bana kalırsa çok iyi oynamadık. Daha doğrusu kendi oyunumuzu oynayamadık Ankara Karşıyaka karşısında. Çünkü rakibimiz bize oranla biraz daha zayıf. Böyle olunca motivasyon sorunu yaşanabiliyor. Karşınızdaki rakip ne kadar iyi ise siz de o kadar iyi konsantre olup daha iyi top oynuyorsunuz. Ama kazandık. Önemli olan da buydu. Üstüne koyarak gideceğiz bundan sonra…
3. Lig’deki takım ve oyuncu profiline ne kadar aşinasın bilmiyorum ancak gruptaki rakiplerimizi nasıl değerlendiriyorsun?
Açıkçası 3. Lig’deki profili çok iyi bilmiyorum. Ama antrenörlerimizin söylediği ya da geçen sene oynayan arkadaşlarımızın söylediği kadarıyla bu sene bizi çok zorlayacak takım yok grupta. Ama burada önemli olan sahada bizim ne oynadığımız. İşi ne kadar ciddiye aldığımız önemli. Klasik bir laf vardır, iyi olan, iyi oynayan kazanır. Biz kendi topumuzu oynarsak bizi zorlayacak takım yok.
Bursaspor’da en büyük hayalin ne?
En büyük hayalim Belediyespor ile yaşadığım Avrupa Şampiyonluğu’nu burada da yaşamak.
Voleybol kariyerinle alakalı neler düşünüyorsun?
Açıkçası Bursa dışına çıkmak istemiyorum. Tabi zaman ve şartlar ne gösterir bilemeyiz. Ama voleybola Bursa’da devam edip burada nokta koymak istiyorum. Aynı zamanda Uludağ Üniversitesi’nde Beden Eğitimi Öğretmenliği okuyorum. Hedefim tamamen Bursa’da kalıp burada başarılar yaşamak.
Peki aktif sporculuk kariyerini noktaladıktan sonra yine voleybolun içinde kalmak gibi bir düşüncen var mı?
Voleybolun içinde, mesela antrenör olarak kalmam. Çünkü çok zor bir iş gerçekten. Bütün antrenörlerim şunu derdi; Size en büyük bedduamız inşallah bayan takımı çalıştırırsınız (gülüyor). O nedenle pek kalmak istemiyorum sanırım.
Neden böyle diyorlar, gerçekten çok mu zorsunuz?
Gerçekten çok zoruz… Bayanlar zaten zordur bir de takım içinde 12 farklı karakter gerçekten zordan da öte… O yüzden aktif sporculuk sona erdikten sonraki hedefim Anaokulu açmak. Çocukları çok seviyorum ve anaokulu açmak istiyorum…
Yıllarca bu şehirde Eczacıbaşı, Vakıfbank, erkek ve bayan Milli Takımlarımızın Avrupa Şampiyonluklarını yaşadık. Önemli maçlara ev sahipliği yaptık. Geçen sene de Büyükşehir ile bu duyguyu yaşadık. Artık sanıyorum sıra Bursaspor’umuza geldi. Bursa, voleybolu çok seven ve iyi bilen bir şehir. Bu anlamda yeni sezon da başlamışken, camiamıza bu takımın 16 numarası olarak ne gibi bir mesaj vermek istersin?
Ben hep söylüyorum, taraftar bizim için çok önemli bir etken. Geçen sene şampiyon olduktan sonra da söylemiştim. Biz geçen sene taraftar sayesinde şampiyon olduk. O salon o kadar dolu olmasaydı, rakibe o kadar baskı olmasaydı sonuç böyle olmazdı. Final maçında rakip tribünleri görünce gerçekten afalladı. O yüzden taraftarımız bizim için 7., 8. adam gibi bir şey… Bütün taraftarımızı maçlarımıza bize desteğe bekliyoruz. Onlar sayesinde bu şampiyonluğu kazanacağımıza ve 2. Lig’e çıkacağımıza inanıyorum.