Büyük oynamak
Bursaspor oyun felsefesi ve karakter açısından çok doğru bir yolda… Açık söylemek gerekirse kadroyu gördüğümüzde basın tribününde birçoğumuz ‘vay be’ demişti… Yıllardan bu yana şampiyonluğa oynayan kulüpler karşısında ‘önce durdur, sonra vur’ felsefesi üzerine oynanan oyunlarda ‘takım iyi mücadele etti ama’ gibi cümlelerle futbolun kurgusal avuntusunu yaşadık… Bu oyun ‘yenildik ama ezilmedik’ cümlesiyle de anlatılamaz… Bursaspor özellikle ilk yarıda, milyon eurolar harcanan kadroyu sahasına hapsetti, rakibinin bütün pas bağlantılarını kesti, hücumda da ‘bu da kaçar mı’ denecek inanılması güç pozisyonları kaçırdı ve adeta rakibini ezdi… Eğer bir karşılaşmada şanssızlıktan bahsedilecekse emin olun bu maç tanım olarak derslere konu olur… Tabii şanssızlığın yanına beceriksizlik, karar vermedeki yanlışlıklar, acelecilik ve bir Süper Lig mottosu olan hakem hatalarını da eklemek gerekiyor… Geçen hafta yaptığı değişikliklerle fark yaratan Şenol Güneş, bu hafta da adeta takımı geriye çeken isim oldu… Çok iyi bir maç çıkaran Josue, çok gol kaçırmasına karşın sürekli tehlike yaratan Bakambu ve takımın patlayıcı gücü olan Volkan’ın oyundan çıkarılması açıkçası Beşiktaş’ın işine yaradı… Bursaspor Beşiktaş maçından mağlubiyetle ayrıldı ancak belki de uzun zaman sonunda ilk kez şampiyon olan bir takıma karşı oyunu kontrol etmeye çalışan değil kontrol altına almaya çalışan taraf oldu… Ve açıkçası Bursaspor bu oyununu sadece Beşiktaş’a, Fenerbahçe’ye, Galatasaray’a değil her takıma karşı oynarsa karşısında ne başka bir takım, ne hakem durabilir… Bursaspor emin olun şampiyonluk sezonunda bile bu kadar büyük düşünerek sahaya çıkmamıştı…
Tolgay Ataokay / Bursa Hakimiyet