İyinin kötüsü..
Galatasaray’da oyuncular da Prandelli de kötüydü… Ancak bu durumdan faydalanacak ne oyun sistemi, ne oyuncu topluluğu ne de teknik heyet vardı… Bursaspor’un en tecrübesizi sol bek Aziz Eraltay’dı, fakat Sarı Kırmızılılar o kanatta sadece Veysel Sarı ile oynamayı tercih etti… Yani Galatasaray garip bir taktikle çıktı ancak Bursaspor’da Şenol Güneş bu garipliğe cevap veremedi… Rakibinin sağ kanadında tek bir oyuncu varken, bu bölgeyi kullanamadı… Çıkan kadro da sıkıntılıydı… Güneş açıkçası ‘önce durdurayım’ mantığıyla bir diziliş düşünmüştü ancak sahada durdurulacak bir Galatasaray’dan eser dahi yoktu… Holmen ve Josue’nin hazır olmadığı söyleniyor… Bu iki futbolcu da geldikleri takımların sezon başı kamplarına katılmadılar mı? E o zaman nasıl hazır değiller? Peki her şey kötü müydü? Tabii ki hayır… Volkan Şen, sezon başından bu yana inanılmaz aşama katetti. Zamanında çalıma girip, tam zamanında paslarını dağıtması takımı ileri taşıyan bir unsur… Ozan Tufan’a gelecek olursak; kanatta çok faydalı ve takımın belki de en kolay adam eksilten futbolcularından birisi… Orta alanın ortasında takım Ozan’ın yeteneklerinden faydalanamıyor… Fernandao çalıştı ama yetersizdi, Belluschi kalitesini gösterdi… Aziz Eraltay’ın ayakları yere sağlam bastı, 3-4 hafta sonra özgüvenini de kazandığında hücuma daha fazla katkı sağlayacağının sinyallerini verdi… Sezonun ilk maçıydı ve Bursaspor’da olumlu bir futbol vardı… Holmen, Josue, alınacak bir forvet ve özellikle de neden yararlanılmadığını halen anlamadığım Ozan İpek’in katkısıyla takım daha iyi bir hal alacak… Hücumdaki etkinsizliğe çare bulunabilmesi için 2 haftalık ara ligin başı olmasına karşın ilaç gibi gelecektir Bursaspor’a Bursa Hakimiyet / Tolgay Ataokay