Hezimet göstere göstere geliyorum dedi
Çok değil, bundan bir yıl önce Bursaspor Vojvodina felaketini yaşamış ve teknik direktör Hikmet Karaman ile yollar ayrılmıştı. Adeta sonun başlangıcı anlamını taşıyan süreç işte o günlerde başladı. Yaşlı futbolcularla yapılan uzun soluklu sözleşmeler, transfere harcanan ve bütçeyi aşan astronomik ücretler, taraftar, medya ve kulüp arasındaki bağların tamamen kopması Bursaspor’u içinden çıkılmaz bir girdabın içine soktu. Hem maddi hem de sportif anlamda tarihinin en karanlık günlerine doğru adeta koşar adım ilerleyen Bursaspor’da kötü gidişe bir türlü dur denilemedi.Erkan Körüstan yönetiminin açtığı bu derin yara Recep Bölükbaşı döneminde kapar mı bilinmez ancak takımın durumu daha ilk maçta kendini gösterdi.
KORKU TÜNELİNİN EŞİĞİNDE
Kadro planlamasındaki hata Fernandao ve Belluschi’nin yokluğunda tam anlamıyla kendini gösterdi. Sonucunda da Chikhura gibi bir kasaba takımı karşısında iki resmi maçın normal süresi içinde gol atamayan Bursaspor Avrupa’ya veda etmek zorunda kaldı. Şimdi gözler takımın bu içine düştüğü açmazdan nasıl kurtulacağına çevrildi. Teknik direktör Şenol Güneş’in kadrodaki futbolcularla birlikte neler yapabileceğini zaman gösterecek. Yönetim eğer gerekli maddi katkıyı ve başta transfer olmak üzere camianın beklediği somut adımları atmazsa Bursaspor korku tüneline doğru ilerleyişini sürdürecek. Mevcut tablo Bursaspor’un bu kadro yapısıyla ligin de üstesinden gelebilecek güçte olmadığını gösteriyor.
Bursa Hakimiyet