Glasgow’a vardık varmasına da…

Şamata, gırgır ne ararsanız vardı dünkü Glasgow yolculuğunda. Uçağın içi Teksas tribünleri gibiydi dersem neler yaşadıklarımızı varın siz düşünün artık. Gelen 50 kadar taraftarın yaptığı birkaç tezahüratı yazayım… Uçak inişe geçtiğinde; Öldür bizi kaptan, öldür bizi kaptan… Yine uçak inişe geçtiğinde ve hostesler takın kemerleri dediği anda; İvankov ortaya üçlü çektir tayfaya… Kaptanın 'bulunduğumuz bölgedeki hava koşulları kötü lütfen yerlerinize oturun' dediği anda; Zıpla zıpla zıplamayan… Recep Altepe'nin uçakta herkese hal hatır sorduğu anda; Altepe-Bozbey el ele hep beraber kokpite… Ve daha bir çok şey… THY'nin o duruşundan taviz vermeyen hostesleri bile bir ara kendinden geçti ve ne deseler beğenirsiniz; 'Eğer yenmezseniz vallahi almaya gelmeyiz' Tabii ki Ertuğrul Sağlam ve futbolcuları da ara ara bu coşkuya dahil oldu. Sağlam bir ara kendini öyle kaptırdı ki 'Çekmişiz kafaları dalmışız hayallere, 2010 yılında Şampiyonlar Ligi’nde..' tezahüratına ortak oldu ama gerisini getirmedi. Böyle bir seyahatin ardından yüzü gülmeyen bazı futbolcuların bile keyiflendiğini gördüm. Moral ve motivasyon olarak şu an herkes üst düzeyde. Bunun sahaya yansıması en büyük temennimiz. Tabii ki bugünkü maç çok kritik. Kaybedersek eğer yüzde 99 Avrupa'ya veda ederiz. Onun için Bursaspor bugün kazanamasa bile kendine en yakın rakip gibi gözüken Rangers'a kaybetmemeli. Ben bugün sahada Valencia maçındaki gibi Bursaspor görmeyeceğimize eminim. Kaybetmek kelimesini şu an aklımdan geçirmiyorum. Çünkü bu rüyanın daha 2. maçta bitmesini istemiyorum. Taktiğe, tekniğe girecek değiliz. Sahaya çıkanlar Ömer Erdoğan'ın Buca maçında yaptığı gibi yüreğini koysun yeter. Çünkü Bursaspor'u diğer rakiplerinden farklı kılacak en önemli özelliği bu.  

Beytullah Suat

 

Bursa Hakimiyet

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu