Ben Kazananım
Bursaspor'u tercih etmesinde tek bir sebep olmadığını belirten Kazım, yeşil beyazlı ekibin büyük bir kulüp olduğunu, son senelerde her zaman iyi takıma sahip olduğunu, hep üst sıralara oynadığını belirtti, şöyle dedi: "Taraftar desteği hiçbir zaman eksik olmayan bir kulüp. Bunlar benim için çok önemli faktörlerdi. Tabi ki Daum'la çalışacak olmak da en önemli faktördü diyebilirim. Çünkü benim en iyi olmamı sağlayabilyen bir kişi." "HEPSİ ÖNEMLİ TECRÜBEYDİ" Kazım, İngiltere'nin ardından Fenerbahçe, Galatasaray sonrasında Olimpiakos, West Ham, Blackburn ve ardından Bursaspor'da oynadığı hatırlatılarak, "Sana bu hareketli yıllar neler kattı, ya da kaybettirdikleri oldu mu?" sorusuna şu cevabı verdi: "Bana kazandırdıklarından bahsedecek olursak eğer birçok farklı yer gezme şansım oldu. Birçok büyük takımda oynama ve birçok büyük oyuncuyla aynı takımda forma giyme şansım oldu. Büyük maçlarda büyük turnuvalarda oynadım. Dünya kupası hariç bütün oynanabilecek kupalarda yer aldım, maçlara çıktım. Bunlar benim için artılar. Geriye dönüp baktığımda beni Colin Kazım yapan bu tecrübelerdir. Hepsi benim için çok çok önemli tecrübeydi. Eksilerine gelecek olursak; son 4 yılda 7 tane farklı evde yaşamak zorunda kaldım. O dönemki nişanlım ve şimdi çocuklarımın annesi, ve tabi ki çocuklarım benimle birlikte hareket etmek zorunda kaldılar. Çok zordu bizim için." "HAYATIMDA ALKOL VE SİGARA KULLANMADIM" Özel yaşamıyla ilgili yöneltilen soruyu da cevap veren Colin Kazım, şu karşılığı verdi: "Çocuklarımdan önce hayatım çok çok farklı mıydı? Açıkçası değildi. Ama bugün bir karar alacağım zaman öncelikle onların bu durumda neyle karşı karşıya kalacaklarını hesaplıyorum. Onun dışında çok farklı değiştiğini söyleyemem normal hayatımın. Zaten kötü bir hayatım yoktu. Çok normal ve huzurlu bir hayatım vardı. Daha önce oynadığım kulüpte benim hayatım çok daha farklı lanse edilmeye çalışıldı. Hayatım boyunca ne alkol kullandım ne sigara kullandım. 21'inci doğum günümde bile alkol içmedim. Bugün gelebildiğim noktaya varabilmek için hayallerim uğruna çok fazla ödün verdim, çok fazla çalıştım. Bunun karşılığını da alacağım bir zamandayım. Benim için dışarı çıkmak nedir? Belki kız arkadaşımla iyi bir restorana gidip yemek yemektir. Belki gece kulübüne de gitmek olabilir. Ama hiçbir zaman alkol ya da sigara olmaz bunun içinde." "DAUM BANA İNANDI" Teknik direktör Daum ile ilgili düşüncelerini de aktaran Kazım, şöyle konuştu: "Daum, o dönemde Fenerbahçe'ye Aragones yeni gönderilmişti. Ondan kurtulmuştuk. Bir boşluk vardı. Sonra Daum geldiğinde gerçekten çok iyi fiziksel hale getirdi ve çok iyi çalıştırdı beni. Ve o dönemde gerçekten en iyi dönemimi yaşadığımı söyleyebilirim. Bir futbolcunun antrenmanlardan daha fazla ihtiyacı olan şey kendine güvendir ve inançtır. Bana o dönemde verdiği en önemli şey buydu. Stilim, oyun tarzım bu şekilde idi o dönemde. Şimdi bugünlerde tekrar o seviyeye geldiğimi hissediyorum. Ama orda ihtiyacım olan şey gerçekten inançtı. Özelliklerimi gösterebileceğim, yeteneklerimi sergileyebileceğim imkanı saha içinde bana sunuyordu hocamız. Benim kendi açımdan en parlak dönemim olmuştu açıkçası onunla." "HANİ BÜYÜK KULÜPTÜNÜZ?" Bursaspor'un durumu ile ilgili değerlendirmede da bulunan Kazım, bu konuda şunları söyledi: "Bizim için sezon başında, (Aaaa Bursa nerede? Hani bildiğimiz Bursa? Hani büyük kulüptünüz) diyorlardı. Ama onlar sahada nasıl çalıştığımızı anlamıyorlar. Ne bunu anlıyorlar ne de işlerin bizim için ne kadar zor olduğunu. Çünkü yeni bir hocamız var, yeni bir yapılanmamız var, yeni bir başkanımız var. Her şeyi en baştan oluşturmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bir şeyler zaman alacaktır. İki hafta öncesine kadar Manchester United lig tarihinde son 30 senedir görmediği bir seviyedeydi. 8'inciliğe kadar düştüler. Kimse hiçbir şey demedi. Neden? Çünkü onlar, bir değişim sürecinden geçtiklerini ve yavaş yavaş düzeleceğini biliyorlar. Bizim için de aynısı geçerli. Bu seviyeye ufak ufak gelmeye başladık." "BEN KAZANANIM" Kaybetmekten nefret ettiğini söyleyen Kazım, sözlerini şöyle tamamladı: "Şu anki performansım, potansiyelimin ne kadarıdır benim söylemem doğru olmaz tabii ki ama birçok insan bunun hakkında konuşacaktır. Benim elimden gelen, hissettiğim her maç daha iyiye gittiğim. Sahaya çıkarım, elimden gelenin en iyisini yaparım. Yüzde 150'sini yaparım gerekirse. Ben kazananım. Kaybetmekten nefret ederim. Dolayısıyla bu amaçla yaparım tüm yaptıklarımı. Top kontrolümden tutun, dayanıklılığıma kadar birçok konuda üstüne koyduğumu ve daha iyi hissettiğimi söyleyebilirim." Kaynak:İddialı Haber