Biri bunları sustursun!
Stadyumlarda meydana gelen olaylarda suçlu olarak hemen taraftarlar gösteriliyor peki olayların asıl suçlularının medya olduğu neden görülmüyor. Kulüpler Birliği futbolda şiddet için önlem paketleri almayı düşünüyormuş? Peki beyefendiler medya için önlem almayı düşünüyorlar mı?
Altta okuyacağınız yazı sizce insanları nasıl bu kadar rahat zan altında bırakabilir? Bu yazarları spor müdürleri arkadaş sen ne yazıyorsun bu kadar taraflı yazılırmı diyemiyor mu?
Gazeteci Erhun Ateş, Spor Toto Süper Lig'de 5. hafta maçlarını değerlendirdi haftanın panoramasını hazırladı.. Türkiye Ligi’nin bu sezon ismi değiştiği gibi, cismi de değişmeye başladı. Ligin ilk beş haftası sonunda bir Anadolu takımı olan Bursaspor en yakın rakibine 5 puan fark atmış durumda. Her ne kadar G.Antepspor-Bursaspor maçı tamamlanmamış olsa da, bu maçın üç puanı kesinlikle Bursaspor’a yazılacak. Nedeni ise çok basit.. Geçen sezon, Bursaspor’un başına yine böyle olaylı maçlar geldiğinde, yeşil-beyazlılar yine 3 puanı cebe indirmişti. Haksız mıyım ?.. Haksızsın diyen, gitsin Levent Kızıl’a sorsun.. Bursaspor haklıydı, haksızdı tartışması içinde değilim. Ancak, G.Antepspor maçına baktığınızda sahaya atılanlar, hakemin başına isabet eden cisimler, Türkiye’deki futbol anlayışını değiştirmek isteyen bir grup çapulcunun görev başında olduğunu gösteriyor. “Yok golden önce Ömer Erdoğan faul yapmış, mış.. mış.. mış..” Geçeceksiniz bunları. Bir benzer pozisyon da, Fenerbahçe-Beşiktaş karşılaşmasında yaşanmadı mı ?.. Hakan’ın boşa çıktığı pozisyonda Lugano’nun, İsmail’e yaptığı neydi ?.. Faul değil miydi ?.. Türkiye’deki hakemlerin ortak sorunu şu; Saldıran takım topu ceza sahasına gönderdiği sırada, tek işleri atak yiyen kalecileri gözlem altına almak. Onların derdi kaleciye faul var mı?.. Yok mu ?.. İş böyle olunca da, diğer oyuncular ceza sahası içinde istedikleri atı oynatıyor ve birçok tamiri olmayacak pozisyonun ortaya çıkmasına sebep oluyorlar. Geçen haftanın iki önemli maçında da bu durum ortaya çıktı. Merak ettiğim şu.. Takımlar maçlara elli bin atraksiyon deneyerek hazırlanıyor. Peki ya hakemler !.. Onlar da her türlü olasılığı düşünerek mi hazırlanıyorlar ?.. G.Antepspor maçında sahaya atılan yabancı maddeleri alıp, yardımcısına götüren Deniz Çoban’ın koşuşunu gördünüz mü ?.. Valla ne yalan söyleyeyim.. Maçın oynanan 56 dakikalık kısmında Deniz Çoban hiçbir pozisyonda böyle hızlı koşmadı. Yani, demek istediğim şu ki, kendi başlarına bir şey geldiğinde ritimleri bir anda değişiyor. Deniz Çoban’ı elinde cisimleri taşırken gördüğümde, sanki haksızlığa uğramış bir futbolcu edasıyla yardımcı hakeme koşan bir futbolcu gibiydi. Neyse biz geçelim maçlara..
Peki alttaki açıklamalar Gaziantepspor kulübü başkanına yakışıyormu?
Kızıl’dan Kızıl’a… İbrahim Kızıl’ın maçın tatil edilmesinden sonra Federasyon Başkanı Mahmut Özgener’i aradığı ancak ulaşamadığı kaydedilirken, milli takımlardan sorumlu Levent Kızıl’a da suçlamalarda bulunduğu öğrenildi. Kızıl, Bursaspor’da bir dönem başkanlık yapan Levent Kızıl’ın Yeşil-Beyazlılar’ın kollanmasını sağladığı yönünde açıklamalar yaptı.
