Körüstan haklı mı, Haksız mı? Doğru mu, yanlış mı?
BAŞKAN:“Biz eksik mevkilerimize gerekli transferleri yaptık”.
Katılmıyorum. Geçen sezon bu takımın ön libero, sağ ön ve santrafor ihtiyacı olduğu çok net bir gerçekti.
BAŞKAN:“Karamsarlık, futbolcuya, teknik heyet ve bize yansır. Karamsar havanın biran önce dağılmasını istiyoruz”.
Kesinlikle doğru. Ama bu havanın dağılması için saha içi ve dışı sonuçların gelmesi gerek. Türk insanı için anlık başarılar çok önemlidir. Yöneticiler de bunu bilmek zorundalar.
BAŞKAN: “Transfer konusunda yabancı sınırlaması sıkıntı yarattı ve şansız sakatlıklar yaşandı. Gelecek sezonu da düşünürsek 8 taneden fazla yabancı ile oynamak bizlere olumlu gelmedi”.
Sakatlıklar konusunda haklı. Sonuçta Belluschi’nin sakatlanması ciddi sıkıntı yarattı ama kadro derinliği işte böyle zamanlar için gerekiyor.
Yabancı sınırlamasının çoğu takımda olduğu gibi Bursaspor’da da sıkıntı yarattığı gerçek. Gelecek sezonu düşünerek fazla yabancı transfer etmeme stratejisi de doğru (zira burada kulübün maddi imkanlarını da düşünmek gerekiyor). Lakin 6 yabancı saha içi sınırlaması varken, yabancı haklarından birini kalede kullanmak hatalı bir stratejiydi.
BAŞKAN:“Önceki sezonlardaki gibi fiyatları yüksek tutsaydık stadyumumuz dolmayacaktı. Bize 3 puan kazandırabilecek en büyük gücümüz taraftarımız. Bu nedenle fiyatlarımızı ucuz tuttuk”.
Doğru bir yaklaşım. Ben de her zaman boş tribünler yerine dolu tribünlere oynayarak, sürümden kazanılması taraftarıyım. Ama kombine fiyatlarının Şampiyon bir takım için bu kadar ucuz olmaması görüşündeyim. Zira Bursaspor’un en önemli gelir kaynaklarından birisi seyirci gelirleri.
BAŞKAN:“Evet, ben basının karşısına çıkmayı çok fazla sevmiyorum. Çok konuşacağımıza işimize bakalım. Ne kadar çok konuşursak o kadar çok hata yaparız. Hz Ali’nin bir lafı vardır “Konuştuğum için pişman olduğum anlar oldu ama sustuğum için asla”.
Çok konuşmak, sürekli göz önünde olmak doğru değil ama HİÇ olmamakta yanlış. Bunun ayarını iyi bilmek gerekiyor. Örneğin Hikmet Hoca’da bunun sıkıntısını gördük.
BAŞKAN: “Taraftarlarımız 1-2 maçlık performansa göre futbolcularımıza not vermemesi lazım. Bu takım başarılı bir takım”
Kesinlikle talihsiz bir söylem oldu. Toplam 7 resmi maç oldu. 4 mağlubiyet alındı. Takım Avrupa’dan elendi. Ve şu anda 16. sırada yani küme düşme hattında. Tabii ki takım toparlanacaktır. Bunda sanırım kimsenin şüphesi yok. Ama bu ne zaman olacak? Herkesin merak ettiği ve endişe duyduğu konu burası.
BAŞKAN:“Stadyumun isim hakkı ve localarının satışına hemen başlamamızı istedi. Çok kısa sürede loca satışlarına başlayacağız. Bursaspor’un menfaatleri çerçevesinde dik duruşu, sadece ben değil tüm Bursa’nın göstermesi lazım”.
Diğer gelirler ne olacak?
Kapı isimleri, Oradaki mağazaların kiraları ne olacak? Hangi şartlarda, hangi gelirler Bursaspor’un olacak? Bilinmesi gereken çok hayati konular bunlar. Ama Sayın Başkan’ın belirttiği “Bursaspor’un menfaatleri çerçevesinde dik duruşu, sadece ben değil tüm Bursa’nın göstermesi lazım” ifadesinden bu konuda gerekli dik duruş ve hassasiyeti göstereceğini anlıyorum.
BAŞKAN:“Bursaspor kendi gelirleri ile nasıl ayakta kalırın hedefi içerisindeyiz. Hiç kimseye muhtaç olmadan Bursaspor’u yaşatmanın çalışmalarını içerisindeyiz”
Yüzde yüz doğru. Zaten yönetime gelen herkesin İLK olarak yapması gereken icraat her zaman bu yönde olmalıdır.
BAŞKAN:“Şu anda transfer gerektiğini düşünmüyorum”
Yine belirttiğim gibi talihsiz bir açıklama. Ön libero ve santrafor konusunda çok ciddi bir sıkıntı ve transfer ihtiyacı mevcut.
BAŞKAN: “Scouting olmazsa olmazlarımızdan bir tanesiydi. Biz sadece scouting ekibini Bursaspor’a transfer için kurmadık. Para kazanmak için de kullanacağız”.
Doğru ve belki de geç kalınmış bir hamle. Umarım gerçek anlamda, Bursaspor’a futbolcu ve gelir getiren bir yapılanma olur.
BAŞKAN:“Her şeye cevap verirsek bu sefer işin içinden çıkamayız. Arada öyle eleştiriler yapılıyor ki Bursaspor Kulübü başarısız olsun da biz nemalanalım diye düşünenler var”.
Eğer “Bursaspor başarısız olsun da biz de nemalanalım” diyen birileri varsa, tek kelimeyle “Yazıklar olsun”. Ama Başkan’ın da bu isimleri camia ile paylaşması gerekiyor. Herkes kimin ne olduğunu bilsin.
BAŞKAN:“Avrupa’da kulüpler tamamen profesyoneller ile idare ediliyor. Biz yöneticiler tepede kontrol mekanizması olarak görev yapmalıyız. Görev tanımları anlatılmadı”.
Kesinlikle katıldığım bir söylem. Yönetim kurulundaki kişiler tablonun tamamını görebilecek bir mesafede olmalılar ve kulübü bu işlerden anlayan, konunun profesyonellerine teslim etmek gerek.
Ama burada tartışılan profesyonellik değil, seçilen kişilerin bu göreve ne kadar layık olduğu ile ilgili sanırım…
BAŞKAN:“Bursaspor’un başarısı hepimizin başarısı. Bursaspor küme düştüğü zaman tüm şehir olarak düştük. Şampiyon olduğumuz zamanda şehir olarak şampiyon olduk”.
Bu söylem de yüzde yüz doğru. Bunun farkında olamayacak insanların, gerçek Bursaspor taraftarı olduğuna inanmıyorum.
Sinan ÇAVUN / Yeni Dönem Gazetesi