Futbolun içinde olmak istiyorum
Kaptan Ömer Erdoğan… O Bursaspor’un son yıllardaki en istikrarlı ismi.Gerek kişiliğiyle, gerek sahadaki mücadelesiyle, 7 yıl giydiği yeşil beyazlı formanın hakkını sonuna kadar verdi. Eskişehirspor maçında sahalara veda eden Ömer’le, Bursaspor çatısı altında yaşadığı günleri, gelecek planlarını, anılarını ve unutamadıklarını konuştuk. Kaptan geleceğiyle ilgili Bursaspor’da yaşanacak gelişmeleri beklemeden hareket etmeyeceğini söyleyerek yine takdir kazanacak bir harekete imzasını atıyor. İşte Eşi Pelin Erdoğan’la birlikte sorularımızı yanıtlayan Ömer’in söyledikleri: 2006 yılında Raşit Çetiner döneminde Bursaspor’un kapısından içeri girdin. Bu kadar uzun süre kalacağını hayal ettin mi? Futbolcuların kaderi bu. Bir elin bavulunda oluyor. Daha önce forma giydiğim kulüplerde en az 2 sene oynadım. Sadece Galatasaray’da 1 sene kaldım. Çok istekli gelmiştim Bursaspor’a. Bu kadar uzun süre kaldım. Herkese nasip olmaz bu. Bursaspor’a transferini anlatır mısın? Malatyaspor ile sözleşmem bitmişti. Farklı takımlardan teklifler vardı ama menajerim Bursaspor ismini söyleyince -Abi ne yap ne et orası olsun, zorluk çıkarma- demiştim. Levent Kızıl, inanılmaz kolaylık sağlamıştı. Menajerim sabah söyledi, akşam bitti olay. Ayrıca eşim doğum yapmıştı o gün. Ardındın hemen Bursa’ya geldim. Bütün heyecanları bir arada yaşadım. İbrahim Yazıcı ile çok şey değişti Bursaspor. Rahmetli Yazıcı’yı anlatır mısın bize? 2007’de rahmetli başkanımız göreve geldiğinde para sıkıntısı vardı. Alacaklar vardı, problemler vardı. Kendisiyle o dönem kaptan olarak sürekli görüştük. Çözüm aradı sürekli. Rahmetli başkanının en güzel yanı tutamayacağı sözleri vermemesiydi. Şu şekilde yapılacak derdi olurdu. Daha önce forma giydiğim kulüplerde hep tersi oldu. Sözler verildi tutulmadı. İbrahim başkan bunları yapmadı. Dürüst bir şekilde yapabileceği şeyleri vaat etti. Bir kere sözleşme imzalarken, fedakarlık istedi biz de yaptık. Bunu kamuoyuyla paylaşmış bizi de onure etmişti. 3 liranın 5 liranın hesabını yapıp huzursuz olacağıma huzuru seçtim ben. Belki bugünkü tablonun adımını attım. Nasıl bir diyalog vardı aranızda? Başkanımız sürekli çağırırdı beni yanına. Yeni gelenlere yardımcı olmamı isterdi. Mesela Ozan İpek yeni gelmişti. -Nasıl olacak?- diyordu. Çok merak ediyordu. Bunları sürekli konuşuyorduk. Bütün potansiyel var demiştim. Sıkıntı yaşamadık başkanla hiç. Başkanın en güzel huyu, kötü oynadığımız zaman bile soyunma odasına gelip farklı kulüplerde duyduğumuz bağırmaları, çağırmaları, fırça atmaları yapmazdı. Gelemediği maçlarda sonra beni arayıp, takımı tebrik ederdi. Ben de takıma iletirdim bunları. İbrahim Yazıcı ile birlikte Ertuğrul Sağlam’la da çok şeyler değişti Bursaspor’da… Ertuğrul Sağlam, Malatya’da oynarken Kayserispor’a istemişti beni. Ben Bursaspor’u tercih etmiştim. Hocamızın doğallığı, isteği, hırsı bize çok iyi yansıdı. Takım ruhunu yansıtmamıza çok önem verdi. Transfer ederken bile insanlık kalitesini çok önem verdi. Abi veya bir baba ilişkisi vardı. Çok açık bir hocaydı. Biz -hocam kornerleri böyle kullanalım- diyorduk kabul ediyordu. Fikirlere önem veriyordu. Bir futbolcunun ne yapacağını görerek ondan en iyisini çıkarma kabiliyeti en önemli artısıydı. Şampiyonluk dönemini unutamazsın herhalde? Biz her zaman haddimizi bilerek oynadık. Kimseyi gözümüzde büyütmedik, küçük de görmedik. Oyun şablonumuz belliydi. Herkes görevini çok iyi biliyordu. Ezberlenmiş bir sistem vardı ve buda başarıyı getirmişti. Sende hayal kırıklığı yaratan isimler oldu mu Bursaspor’da? Volkan ve Sercan çok daha iyi gelişim bekliyordum. O dönemlerde yıldız oldular. Ama maalesef kendilerine oldum gözüyle baktılar. Futbolcu ben oldum gözüyle bakmayacak. Bizim Türk futbolumuzun en büyük eksiliği bu. Çevreden basından etkileniyorlar. Oldum yeter gözüyle bakıyorlar. Sercan’la görüşüyorum. Biz Ali’yle hissettik bazı şeyleri. Hep konuştuk onlarla. Ozan mesela içine kapalı, sessiz bir çocuk. Gücüyle ön plana çıkan bir futbolcuydu. Son dönemlerde farklı şeylerle gündeme geldi. Üzülüyorum kendisi için. Umarım dersler çıkarır yaşadıklarından. Yabancılardan kimleri unutamayacaksın? İvan Ergic, düzgün karakterli bir isimdi. Zapatocny de öyleydi. Beşiktaş’ta golü attı herkesten daha fazla sevindi. Bizimle mutlu olduğunu hissettirdi. Batalla var tabii ki. Futbol hayatımdaki gördüğüm en yetenekli isimlerden bir tanesi. Arkasında gözü var sanki. Ben mesela Pablo’nun tek bir idman bile kaçırdığını, hiç tedavi odasında yattığını görmedim. Darbe yiyiyor, rakipler üzerine oynuyor ama sakatlanırken görmedim. Futbolcu böyle olmalı işte. “Ben Batalla’yım” çıkmam der ama o bile yok bunda. Son maçta son saniyelerde Batalla’yla yaşadığınız pozisyona anlatır mısın? Vuruş açım çok iyiydi. Kısmet olmadı. Vursam gol olabilirdi. Çok güzel bir bitiriş olurdu ama kısmet olmadı. Şampiyonluk maçı Beşiktaş’laydı. Maç bitiminde neler hissettin? Son haftaya önde girseydik bu kadar rahat çıkar mıydık diye düşünüyordum. Ertuğrul hoca o maça güzel hazırladı. Şampiyon olmasak bile kutlayacağız dedi. Beklenti yoktu öyle bizde. Şehirde de öyle şampiyon olacağız diye bir hava yoktu. Gönüllerin şampiyonuyduk zaten. Oluruz veya olmayız dedik ama biz yenelim işimize bakalım dedik. Ve muhteşem sonuç ortaya çıktı. Rüya gibiydi. Eskişehirspor maçı duygusal bir vedaydı. Neler hissettin? Çok güzel düşüncelerim vardı. Ama başkanın vefatı sonrası bir beklentiye girmedim. Çok büyük bir üzüntü yaşadık. Ona rağmen böyle bir veda herkese nasip olmaz. İnanılmaz bir tablo vardı. Bu kadar güzel bir veda olur mu dedi herkes. Ayağım sakattı. Oynamak için Ayağıma yumurta ve soğan bile sürdüm. Sağlık ekibine çok teşekkür ediyorum. Çok uğraştılar benimle. Çok şükür oynadık. Hayatım boyunca unutamayacağı dakikalardı. Ömer Erdoğan neler yapacak bundan sonra? Futbolun içinde kalmak istiyorum. Başka bir şey yapamam. Sevdiğim bir meslek. Teknik direktörlüğe adım atmak istiyorum. Adım adım ilerleme amacındayım. Bursaspor’da başkanımızla oturup konuşacaktık sezon sonu. Bu olaydan sonra kulübün içinde belirsizlik var. Yeni seçilecek başkanının düşüncesi ne olacak? Kestirmek kolay değil. Beklemedeyim şuan. Ertuğrul hoca Bursaspor’dayken beraber çalışırız demişti. Ama kesin bir şey yok. Onunla çalışmak onurdur, şereftir. Ama önce kulübün durumunu bekleyeceğim. Çıkan duruma göre yol çizeceğim. İLK BAKIŞTA ÖMER Unutamadığın maç: Şampiyonluktaki Beşiktaş ve son Eskişehirspor Unutamadığın gol: Eskişehirspor karşısında Pablo bıraksaydı o olacaktı… Unutamadığın futbolcu: Pablo Martin Batalla En sevdiğim tezahürat: Odam kireç tutmuyor… Olay