Biri beni tanıdığında terliyorum!

102 alt yapı maçında 170 gol… Frikik, kafa şutu veya ceza sahası içersinde bitirici bir vuruş… Repertuarında bolca çeşitlilik sunarak bu gol sayısına ulaşan Enes Ünal, şimdiden Chelsea, Manchester City gibi ada sakinleri dahil olmak üzere herkesi heyecanlandırmaya başladı. Ve elbette bizleri de… Kendisiyle yaptığımız söyleşide en dikkat çekici husus, bu genç yaşta adını gürce duyurmasına rağmen mütavazılığı elden bırakmayışıydı. “Biri beni tanıdığında terliyorum!” cümlesi, birçok şeye işaretti aslında…

Hilal Gülyurt: A takımla çıktığın ilk antrenmanda seni en çok ne heyecanlandırdı?

Enes Ünal: Her şey! A takımla birlikte olmak önce değişik geliyor. Sonra dokunuyorsun, “gerçekmiş” diyorsun.

Neye dokunuyorsun?

Belluschi’ye (gülüyor).

Şimdi yavaş yavaş heyecanını atmaya başladın mı?

A takımla antrenmanlara çıkmaya daha geçen hafta başladım. Tempo çok yüksek, çok keyifli geçiyor ama bittiğinde yerimden kalkamıyorum.

Hakkında çıkan Chelsea, Manchester City gibi kulüplerin seni istediği haberleri seni nasıl etkiledi? Mutlu musun, karar vermek zorunda olduğun için gergin mi?

Haberden çok gerçek olursa mutlu olacağım. Birçok takım beni izlemeden önce haberi geliyor. Maçtan önceki gece yatarken düşünüyorum ama sahada aklımda sadece gol atmak oluyor. Şimdi Bursaspor’da olduğum için aklımda sadece burası var. Sadece oynuyorum. Burada mı kalacağım, gidecek miyim bilmiyorum. Bunları daha çok babam düşünüyor.

Hayatında fark yarattı mı bu haberler?

Daha çok tanınıyorum artık. Geçen gün metroya binmem bile haber oldu. Taksiyle mi gideyim anlamadım ki! Utangaç biri olduğum için rahatsız oluyorum. Biri beni tanıdığında terliyorum.

Bir gün Avrupa’da futbol oynayacağını düşünmek seni tedirgin ediyor mu?

Açıkçası biraz tedirgin oluyorum. Sevdiğim insanların hepsine birden uzak kalırsam zor olabilir. Burada iyi olmamızı isteyen çok, herkes sırtımızı sıvazlıyor ama orada bu kimsenin umurunda olmayacak, rekabet daha çok olacak. Bunlar hayatın gerçekleri.

Milli takımla ya da Bursaspor’la Avrupa’ya gittiğinde rakip takımların oyuncularıyla konuşacak kadar İngilizcen var mı?

Fena değil ama çok iyi de değil. Okulda dil ağırlıklı okuyorum. Lise ikinci sınıfta olduğum için haftada altı saat İngilizce görüyorum.

Hangi ligin maçlarını kaçırmazsın?

Premier Lig izlemeyi çok seviyorum. Bence dünyanın en iyi ligi… Tempo çok yüksek ve bütün takımlar kafa kafaya oynayabiliyor. 

Hilal Gülyurt / fourfourtwo.com

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu