Mutluluğun resmini yapabilir miyiz?

 

Çok şükür; Bugüne kadar pire için yorgan yakmadık! Bazı kişilere kızıp, sevdalımıza küsmedik! Üstüne gül koklamadık!.. 1987'deki küme düşmenin ardından mahkeme kararıyla hemen lige dönüşümüzü de gördük, 2004'teki o kara günü de… 2006'daki muhteşem dönüşte 'Buraya kalpler konuldu' diye haykırdık.  

HİÇ UNUTULUR MU O ZAFERLER? O kalpler ki, 4 sene sonra sağlam bir şekilde birleşerek 16 Mayıs 2010'da şampiyonluğu kucakladı. O gece hangimiz uyuduk ki, sevinçten ve tarifi imkansız mutluluktan… 16 Eylül 2010'da Valencia'yı ağırlarken, Atatürk Stadı'nda tüylerimizi diken diken eden Şampiyonlar Ligi müziğini unutmak mümkün mü? Peki, ya 2010 ruhunu? O tarihi deplasmanlarda; Ibrox'da, Old Trafford'da, Mestella'da yaşadıklarımızı… Manchestar'da 70 bin kişilik Düşler Sahnesi'nde çınlayan "Bursaspor" seslerini… İstanbul'un 3 kulübünden sonra Şampiyonlar Ligi gruplarında mücadele eden ilk Türk takımı olmanın haklı gururunu… Batalla ile Sercan'ın gollerini… UEFA Avrupa Ligi elemelerindeki nefes kesen karşılaşmaları… 50. yaşına basan Bursaspor'un toplamda 5 kez Avrupa'ya gittiğini ve bunlardan 3'ünün son 3 sezonda yaşadığımızı çok iyi biliyoruz. Ama ne çabuk da alıştık değil mi her sezon Avrupa kupalarında tarifsiz heyecanlara tanıklık etmeye? Pasaportların süresini baştan uzun tutmaya…  

EN KRALINI YAPARIZ Peki, ya bu sene? Dörtte dört yapabilir miyiz? Yaparız, hem de en kralını! Ama öncelikle, kalan 13 maçta avcumuzun içinde duran bu fırsatı kaçırmamak için camia olarak kenetlenmemiz gerektiğini bütün kesimlerin çok iyi idrak etmesi gerek. Bunun içinde camiada herkesin idrak yolları açık olmalı. Biliyorum, Galatasaray maçı öncesinde hepimiz büyük bir şok yaşadık. Hiç ummadığımız bir anda Ertuğrul Sağlam gitti. Bu kent, şampiyon apoletli Sağlam'ı hiç unutmayacak ve O'nu hep sevgiyle anacak. Ama artık 4 yıllık o dönem geride kaldı ve şimdi yarım asırlık Bursaspor'u yine başarıya taşıma zamanı… Artık yeni şeyler söyleme zamanı cancağızım.  

9 PUANLA ZİRVEYE UÇARIZ 1974'ten beri tribünde olan ve 26 yıldır da Bursaspor'u gazeteci olarak izleyen bir Bursa sevdalısı olarak, bu sezondan çok umutluyum. Zirvedeki 4 takımla arasında 1-2 galibiyetlik fark bulunan Timsah, özellikle bu 3 maçlık seriden 9 puanla ayrılırsa adını ilk 3'e bile yazdırır. İşte bu tarihi başarıyı yakalayıp Avrupa uçağına bilet alabilmemiz için öncelikle Elazığ maçı çok ama çok önemli… Hikmet Karaman'ın ilk kez taraftarın önüne çıkacağı bu zorlu randevuda, o meşhur halkalar; başarı zincirini oluşturmak için birbirine sıkı sıkı bağlanmalı…  

İNANÇ BİRLİĞİ ZAMANI Yönetiminden teknik adamına, futbolcusundan taraftarına, medyasından kenet dinamiklerine kadar bütün unsurlar aynı paydada buluşur ve inanç birliğine imza atarsa, bu iş bal gibi olur! Şu anda devir köstek değil, destek olma devri… Kalbinin üstünde armamızı taşıyan futbolculara sahip çıkıp, moral verme zamanı… Adı Ahmet olmuş, Mehmet olmuş veya bize şu takımdan, bu takımdan gelmiş, önemli mi? Bursaspor formasını giyen bütün futbolcuların maksimum katkılarıyla başarıya ulaşabiliriz. Sezon sonu gelince de 'Şubat ayındaki o maçlar ne kadar da değerliymiş' deriz hep beraber… ŞİMDİ 25 BİN KİŞİ LAZIM O nedenle, asıl Elazığ maçında tribünleri 25 bin kişiyle doldurmak marifettir. 90 dakika boyunca 16 numara olarak takımını ateşlemek önemlidir. Eğer; 'Adı aşk bu eziyetin' diyorsak ve, 14 Şubat Sevgililer Günü'nde Özlüce Tesisleri'ne giderek, 'Koştuk geldik yanına. Bugün Sevgililer Günümüz Bursa, kutlu olsun aşkıma' tezahüratlarıyla yeşil-beyazlı takıma destek olup moral aşılıyorsak… İşte o zaman biz bu 'takım oyununu' oynayıp hedefe ulaşabiliriz, demektir. Takım oyunu; bütün paydaşların taşın altına elini koyup sorumluluk almasıyla oynanır!  

GÖSTER BÜYÜKLÜĞÜNÜ Yılmaz Vural hocamızı severiz, Bursalı Sinan'ı da… Fakat kusura bakmasın eski dostlarımız. Zira, 3 puandan gerisi yalan!.. Onun için sürekli altını çiziyorum; vazgeçilmez sevdamızın başarısı için tek vücut olabilirsek, biz o zaman 'büyük bir camiayız' diyebiliriz… Öyleyse, gelin pazar akşamından itibaren vites yükselterek, zirveye doğru bir adım daha atalım. Umudu coşkuya çevirelim… Bu sezon ilk defa üst üste 2 kez kazanmanın mutluluğunu yaşayalım. Şairin sorduğu ressam Abidin Dino'yu bilemem ama; Biz, camia olarak; 3 ay içinde, en güzel fırça darbeleriyle mutluluğun resmini hep birlikte çok iyi yapabiliriz! Eğer, inanmak başarmanın yarısıysa; 'Çocuklar inanın, inanın çocuklar' şarkısını hep beraber söyleyelim… Çünkü, başka Bursaspor yok!

 

 

Serkan YETİŞMİŞOĞLU / Bursada bugun

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu