Var mı böyle sevgili?
Bugün Türkiye'nin en etkin ve gözde taraftarı, tartışmasız Bursaspor taraftarıdır… Gazeteciliğe başladığım 1987'ye kadar çocukluk ve gençlik yıllarım tribünlerde geçti. Örneğin, Bursaspor, 1986'da Türkiye Kupası'nı kazandığında Teksas'taydım… O nedenle yeşil-beyazlı renklere gönül vermiş insanların ruh halini de, kırmızı çizgilerini de bilirim. Bir kere, İstanbul medyasında Bursaspor yerine 'Bursa' diye yazılmasına gıcık olur benim taraftarım… Elazığ gibi takımlarla yapılan maçta alınan beraberlik sonrası, "Timsah 1 puanı kaptı" diye, 'sıradan takım' muamelesi yapılarak başlık atılmasına da… 4 büyükler kalıbını da sevmez yeşil beyaz tutkunları… 16 Mayıs 2010'daki futbol devrimi niteliğindeki şampiyonluktan sonraki "5. Büyük" yakıştırmasını da asla kabul etmez… Çünkü, bu kentin taraftarı için tek büyük takım vardır; o da Bursaspor… Timsah bu ülkenin şampiyonluk yaşamış 5 takımından biridir… TARİFSİZ AŞKIN ADI Şampiyonluk sonrası ne de güzel bir slogan üretti yeşil-beyazlı taraftarlar: "Biz şampiyon takımı tutmadık, tuttuğumuz takımı şampiyon yaptık!" diye… Zaten böylesi daha değerli ve anlamlı değil mi? Kentinin en değerli ortak paydasına duyulan karşılıksız bir aşkı tarif etmek mümkün mü? Tabii ki değil! REKORTMEN TARAFTAR Şampiyonluk sezonunda tribünlerde çınlayan, "Bursaspor bayrağı Boğaz'da dalgalanacak, yer yerinden oynayacak" tezahüratını da bu takım ve bu cefakar taraftar gerçeğe dönüştürmedi mi? 35 bin kişiyle bir kentten başka bir kente (Olimpiyat Stadı'na) taraftar çıkarması yaparak bu alanda da rekor kıran Bursaspor taraftarı renklerinin peşinden nerelere gitmedi ki? Glasgow Ibrox'ta da tribündeydi, Van'da da… Manchester Old Traford'da da vardı, Trabzon'da da… Valencia Mestella'da, Belarus'ta, Belçika'da, Finlandiya'da, Hollanda'da hep Teksas'ın bayrağı dalgalandı. SEVGİLİYE KOŞAR GİBİ Bursaspor taraftarı için Timsah'ın maçının olduğu gün bayram günüdür. O sabah bayram coşkusuyla kalkılır ve bayram çocuğunun başucuna koyup uyuduğu bayramlık ayakkabılar gibi yeşil-beyaz forma, atkı ve şapkalar özenle hazırlanır, giyilir. Sanki sevgilisiyle buluşacakmış gibi heyecan duyan Yeşil Timsahlar, maç saatini iple çeker. Zaten sevgilidir O.. Neredeyse yarım asırdır yüreğe kazınmış bir sevgili… Öyle ki, saatler öncesinde stat çevresine gelerek, Arap Parkı'nda, Kültürpark içindeki çay bahçelerinde dostlarıyla sohbet edip kadroları konuşarak, maçın havasına girer. Garaj altından, Yeşilyayla'dan, Zafer'den, Elmasbahçeler'den, Teleferik'ten, Setbaşı'ndan, Arabayatağı'ndan, Nilüfer'den, Hürriyet'ten, ilçelerden akın akın stada koşar cefakar taraftar… VARDIR BİR SEBEBİ Taraftar için verilen sözler önemlidir… Yetkili ağızlardan çıkan sözler unutulmaz, senet kabul edilir… Dedik ya; Orta direk de olsa, ay sonunu zor getirse de, bilet parasını bulur buluşturur ve takımını yalnız bırakmaz benim renktaşım! Eğer, içi kan ağlayarak tribüne gitmiyorsa, mutlaka vardır çok geçerli bir sebebi. Çünkü, Bursaspor taraftarı bazı gelişmelere, nerede ve nasıl tepki verileceğini çok iyi bilir. Ayrıca… Bazı konularda öylesine üretken ve çalışkandır ki, değme profesyonellere taş çıkartır… Ama proje üreten o yürekler pür amatördür… Sevgilisine ilginç bir doğum günü hediyesi bulmak için kafa patlatır gibi beyin fırtınası estirir takımı uğruna… Sonra da 90 dakika boyunca yaptığı orijinal şovlarla herkesi kendine hayran bırakır! Tabii sosyal mesajlar vermeyi de ihmal etmez! Sonuçta, işçisinden mühendisine, tekstilcisinden kaportacısına, memurundan holding patronuna kadar her katmandan ve siyasi görüşten gelen taraftarlar, sözkonusu Bursaspor olunca, tek ses ve tek yürek olur! Zaten Bursaspor taraftarını büyük yapan da bu profil ve ön koşulsuz kenetlenme değil midir? Aslında bu yazı metrelerce aşağıya doğru uzayıp gidebilir… Ama ana hatlarıyla böylesine kendine özgü, yani eskilerin deyimiyle "nevi şahsına münhasır" bir taraftar Bursaspor taraftarı… GÖSTER ATEŞİNİ Hani, "her maçın ayrı bir hikayesi vardır" derler ya… İşte Gaziantepspor maçının hikayesi de pazartesi gününden beri yazılmaya başlandı bile… Her ne kadar bu karşılaşma, esnaf kenti Bursa'da cumartesi günü saat 16.00'da başlayacak olsa da; Ertuğrul Sağlam'ın "bir yere gitmiyorum" şeklindeki açıklamalarıyla söylentilere son noktayı koyması, yönetimin, taraftarın isteği üzerine bilet fiyatlarında indirime gitmesi tribünleri yeniden ateşlendirecektir, diye tahmin ediyorum. Unutmayalım ki, şampiyonluğun geldiği sezon da Bursaspor ilk 5 haftayı yine 7 puanla geçmiş! Bazı transferler geç yapılmış olsa da, taraftar; gözbebeğine yine sahip çıkacaktır. Zaten sevgiliye küsmek kime, ne kazandırır ki!.. Aksine insanın yüreğini dağlar… Bizim ikizler sayesinde şarkılarını ezberlediğimiz, küçüklerin çizgi film kahramanı Pepee ne de güzel söylüyor: "İnsan sevdiğine hiç küser mi?" Öyle ya; Yıllardır ne diye haykırıyor tribünler: "Biz sadece senin renklerine aşığız!" O halde "Bugün günlerden Bursaspor" diyerek, sevgiliyle hasret giderme zamanıdır şimdi…
http://www.bursadabugun.com/yazarlar/serkan-yetismisoglu-75/var-mi-boyle-sevgili-25133.html