Birlikte daha güçlüyüz…

Bursaspor Teknik Direktörü Pablo Martin Batalla krizinin ardından bir yazı paylaşan Çağlar Ergin şu ifadeleri kullandı.

Bursaspor camiası olarak zorlu bir süreci daha geride bırakıyoruz. Batalla ile yolların ayrılması büyük bir hayal kırıklığı yaratmışken, yönetimin bu kararından dönerek Batalla ile yola devam etme kararı alması sürecinin olumlu yönlerine bakmak gerekli.

Öncelikle, yönetimin hata olarak görünen bu karardan dönme erdemini göstermesi, camiamız için önemli bir kazanımdır. Bu kazanımın istikrarlı bir sürece dönüşmesi çok önemli. Buna odaklanmak gerekiyor.

Hataları kabul etmek ve doğruya yönelmek, güçlü bir yönetim anlayışının temel taşlarından biridir. Bu tavır, gelecekte de şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından bir referans noktası olabilir.

Batalla’nın ise bu süreçte gösterdiği duruş, kendisinin Bursaspor’a olan bağlılığını bir kez daha ortaya koydu. Önceliğini kişisel çıkarlar yerine Bursaspor’un menfaatleri olarak belirlemesi, hem teknik ekibe hem de camiaya liderlik eden bir figürün sahip olması gereken erdemleri yansıtıyor.

Yönetimi, teknik kadrosu ve oyuncuları ile beraber doğru yoldan şaşmayan bir organizasyona sahibiz.

Yaşananlardan çıkarılması gereken dersler ve atılması gereken adımları kendi düşünceme göre şöyle şekillendireceğim;

Yönetimsel Planlama ve Şeffaflık: Karar alma süreçlerinde camianın hassasiyetlerini anlamak ve doğru iletişim kurmak, benzer krizlerin tekrar yaşanmaması adına hayati önem taşıyor. Yönetim içinde dün kriz çözümü noktasında sorumluluk alanlar herkesin malumu. Bu bakış açısına sahip insanlar ile beraber olmak değerli fakat kararlar yalnızca isimler üzerine değil, kulübün uzun vadeli hedeflerine hizmet edecek bir sistem üzerine inşa edilmelidir.

Sportif ve Stratejik Kararlar: Sürecin temelinde, doğru yapılandırılmış bir sportif planlama eksikliği yatıyor diye düşünüyorum. Bu tür kararların, alanında uzman kişilerce alınması gerektiği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yönetim, bu noktada kalifiye bir sportif direktör pozisyonu oluşturarak planlamayı sistematik hale getirmelidir. Bu hem bu tarz kararlarda bir baraj oluşturacak hem de fikir ayrılıkları gibi durumlarda ılımlı bir ortamda bunları bir araya getirecek kişilerin içeride bulunmasını sağlayacak. Bu adımdan vazgeçilmemeli kanaatindeyim.

İletişim Kanallarının Güçlendirilmesi: Kriz dönemlerinde sağlıklı bir iletişim mekanizması oluşturmak kritik bir ihtiyaçtır. Camia ile yönetim arasındaki bağı güçlendirecek, güvenilir bir basın sözcüsü atanması bu tarz süreçlerin daha az yıpratıcı geçmesine yardımcı olacaktır. Bu aynı zamanda yönetimde “iş yapacak” insanların odak noktasını açıklamalardan ziyade kendi işlerine yönlendirmesini ve iç işleyişte verimin de artmasını sağlayacaktır düşüncesindeyim.

Sakin ve Rasyonel Kararlar: Yaşanan kriz, ani ve kaosa dayalı kararların kulübü nasıl zor durumda bırakabileceğini bir kez daha gösterdi. Nitekim bu, bu sezon ilk kez yaşanıyor. Bu güne kadar alınan kararlarda yönetimin en başarılı olduğu süreç sakin ve rasyonel olmasıydı. Bunlar olabilir, olacaktır da. Olduğu süreçleri iyi yönetmek tecrübeyle sabit şekilde şekillenecektir. Bu krizden çıkaracağımız sonuç kazanılan tecrübe olabilir.

Bu süreç, Bursaspor’un yalnızca bir futbol kulübü değil, büyük bir camia olduğunu hepimize bir kez daha hatırlattı. Birlikte hareket ettiğimizde, hatalardan ders çıkarıp güçlü bir gelecek inşa edebiliriz. Yönetimin hatasından dönerek doğru kararı alması hepimiz için bir umut kaynağı olmuştur.

Bursaspor’un yolu hâlâ uzun ve zorlu, ancak bu camianın birlikte hareket ettiğinde neler başarabileceğini biliyoruz. Gözünüzü kapayın, örnekler birden fazla gelecek aklınıza.

Hedeflerimiz net: Hatalardan ders almak, doğru planlama ile sürdürülebilir başarıya ulaşmak ve Bursaspor’un hak ettiği yerlere dönmesini sağlamak.

Çok net bir gerçek var ki…

Birlikte daha güçlüyüz.