Buçuklu’ya

Geçmiş geçmişte kaldı, günümüze bakalım derseniz de dün oynanan maçın skoruna kimin sevinip, kim üzüldüğüne bakın. Bu da kim daha büyük takım sorusunun cevabı olur.

Puan durumundaki bize göre olağan size göre başarı olan yerimizi dahi siyasi yalakalığa bağladınız. Bu kulüp desteği yalakalık yaparak değil, destek vermeyenlere kırmızı kart göstererek kazandı. Tabi bunu sizin gibi 50 senedir bok kokusunu afyon niyetine çeken bir şehrin mensuplarının idrak etmesini beklemek abes olur. Kaldı ki siz yıllardır var olmanızı İzmirli iki üç zengin aileye borçluyken böyle laflar etmeniz de ayrı bir saçmalık.

Gelelim camiaların büyüklüğüne…

Bu tribün grubu adını emniyet mensuplarından, namını icraatlarından, şanını Türk tribün tarihine getirdiği öncülüklerden almıştır.

Gittiği her şehirde dolmayan stadların dolmasının, düşmanlarının dahi saygı duymasının sebebi Bursaspor taraftarlarının tartışılmaz büyüklüğüdür. Bu taraftar en iyi iç saha atmosferlerinin de, en iyi deplasman performanslarının da sahibidir.

Bilgi sahibi olmayanlar açıp internet üzerinden araştırıp, teyit edebilir. Sizler ile kendimiz kıyaslamaya kalksak, buna ikimizin de ortak dostu Ankaragücü camiası bile güler. O yüzden enerjinizi başka alanlarda harcayın ki her şeyiniz gibi yarım olan enerjiniz de çabuk tükenmesin.

Bu maç vesilesi ile buçuk plakalı, yarım delikanlı olmanın yanında “Sıfır Buçuk” akıllı olduğunuzu da öğrendik.

Ya kardeşim bu taraftar hiç gelme şansınız olmayan bir maç için bildiri düzenleyip, gelmenize vesile olmuş. İl Güvenlik Kurulu da bu sese kulak verip size sınırlı sayıda kontenjan vermiş. Vay efendim “Korktunuz mu? “, “Rehin alırız stadı diye mi çekindiniz ?” tarzı şakaysa komik olmayan, şaka değilse çok komik yorumlar yaptınız.

Sizden korkan sizin gelmeniz için neden açıklama yapsın? Kontenjanı taraftar mı belirliyor?

Biraz akıl…

Tabi gelmemek için bahaneniz vardı. Deplasman yasağı işinize geliyordu. Yasak kalkınca nasıl kıvıracağınızı bilemeyince saçmalamaya başladınız. Sonunda da “Ya hepimiz, ya hiç birimiz “, “Kardeşlerimizi satmayız.” bahanesini öne sürüp her zamanki gibi su koydunuz.

Tam maç bitti saçmalıklar sona erdi derken bir de pankart komedisi çıktı. Yani şu hareketin tam olarak hangi kısmını bir övünç kaynağı olarak gördünüz de bu rezaleti paylaştınız?

Yol kenarında, umuma açık bir yerde haftalardır duran pankartı almanız mı övülsün?

Hadi pankartı aldınız diyelim, o pankartı almaya gelenlerin “Ya hepimiz, ya hiç birimiz . Kardeşlerimizi satmayız.” diye kendi koydukları raconu bozmaları mı övülsün?

Hadi geldiniz diyelim, ne tür bir korku ile gelenlerin maça dahi girmemesi mi övülsün?

Hadi girdiniz diyelim, aldığınız pankartı yine aynı korku ile saatler sonrası paylaşmanız mı övülsün?

Tam olarak övgü beklediğiniz şey neyse anlatın da, hakkınız varsa biz de övelim.

Neyse buçuklu kardeşler.

Yazı uzun oldu. Hepiniz birer paragrafı ikişer kere okuyun, sonra da okuduğunuz paragrafı birbirinize ikişer kere anlatın.

Bize müsaade. Bizim yolumuz uzun. Gidecek çok yolumuz var.

Bursasporluyuz Yönetimi